İstanbul'da, 25 Ekim 2023 tarihinde saat 14:47'de meydana gelen deprem, kenti kısa süreli bir panik ortamına soktu. Merkez üssü Silivri açıkları olan sarsıntı, büyüklüğü 5.4 olarak kaydedildi. Depremin şiddeti, kent genelinde birçok vatandaşın endişe duyarak dışarı çıkmasına neden oldu. Uzmanlar, İstanbul'un deprem riski açısından kritik bir bölgede bulunduğuna dikkat çekerek, bu olayın yeniden bir değerlendirmeyi gerektirdiğini vurguluyor.
Deprem anında İstanbul'un birçok ilçesinde hissedilen sarsıntı, vatandaşları şaşkınlık içinde bıraktı. Beşiktaş’tan Kadıköy’e kadar uzanan geniş bir alanda hissedilen deprem, insanların ulaşım araçlarından inerek açık alanlara yönelmesine sebep oldu. Çoğu kişi, sosyal medya üzerinden durumu paylaşarak, yaşadıkları anı anlık olarak aktardı. Sosyal medya platformlarında, "İstanbul'da deprem!" etiketi altında birçok paylaşım yapıldı. Deprem sonrası yetkililerden, herhangi bir can kaybı ya da yaralanma olduğuna dair henüz resmi bir açıklama gelmedi.
Uzmanlar, İstanbul'un deprem gerçeğiyle sürekli yüzleşmek zorunda olduğunu ve bu tür sarsıntıların tahmin edilemez olduğunu belirtmektedir. Öte yandan, deprem sonrası yapılan değerlendirmelerde, İstanbul'un inşaat yapılarının büyük çoğunluğunun depreme karşı dayanıksız olduğuna dikkat çekilmektedir. Bu nedenle, yetkililerin daha sıkı denetim mekanizmaları kurması ve yapıların depreme dayanıklılıklarını artırma çalışmalarına hız kazandırması gerektiği ifade edilmektedir. Son dönemde yaptığı projenin bir parçası olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, deprem riski taşıyan binalar için güçlendirme projelerine başladığını duyurdu.
Gerçekleşen bu deprem, İstanbul'daki toplumsal farkındalığı da artırmıştır. Yerel yönetimlerin, halkı deprem olasılığına karşı bilinçlendirme faaliyetlerini artırması önem kazanmaktadır. Bununla birlikte, vatandaşların da kendi güvenliklerini sağlamak adına gereken önlemleri almaları gerekiyor. Deprem çantası hazırlamak, acil durum planları oluşturmak ve aile bireyleri ile iletişim yollarını belirlemek, alanda alınabilecek önemli tedbirlerdir.
Özetle, İstanbul’da meydana gelen bu son deprem, şehirde yaşayan herkesin alarm zillerini yeniden çalmasına neden oldu. Yetkililerin ve uzmanların, İstanbul'un deprem gerçeğini unutmadan çalışmalarını sürdürmeleri ve halkı bilgilendirmeleri büyük bir önem taşıyor. Unutulmaması gereken bir diğer nokta ise; deprem toplanma alanlarının belirlenmesi ve bu alanların halka açık bir şekilde duyurulmasının gerekliliğidir. Bilinçli bir toplum, deprem gibi afetlere karşı daha hazırlıklı olabilir.