Marmara Bölgesi, sabah saatlerinde meydana gelen bir depremle sarsıldı. İstanbul'dan Uşak'a kadar etkisini gösteren bu doğal afete dair detaylar ise korku ve paniği beraberinde getirdi. Depremin merkez üssü, yerel saatle 09:15'te Marmara Denizi'nin güneyinde yer alan Tekirdağ açıkları olarak belirlendi. Depremin büyüklüğü 5.6 olarak ölçüldü ve derinliği ise 12 kilometre olarak kaydedildi. Bu durum, depremin yıkıcı olabileceği endişelerini artırdı.
Depremin ardından İstanbul’da birçok kişi panikle bina dışına çıktı. İlk başta sadece birkaç saniye süren şiddetli sarsıntı, özellikle yüksek katlı binalarda yaşayanlar için büyük bir endişeye yol açtı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, insanların sokaklarda koşarak çıkarkenki halleri dikkat çekti. Bazı vatandaşlar "Korkunçtu, yer altından bir gürültü yükseldi ve sanki ayaklarımın altı kayıyormuş gibi hissettim" diyerek yaşadıkları korkuyu dile getirdi. Depremin etkileri sadece İstanbul ile sınırlı kalmadı, çevre illerde de korkuyla karşılandı. Bursa, Kocaeli ve Sakarya gibi şehirlerden de benzer hissiyatlar geldi. Bu büyük sarsıntının ardından, AFAD da anında halka bilgi vermeye başladı. “Marmara Bölgesi ve çevresine geçmiş olsun” mesajları ile birlikte, vatandaşların dikkatli olmaları ve gerekli önlemleri alması önerildi.
Deprem uzmanları, Marmara Bölgesi'nin sık sık büyük depremlerle karşılaştığını belirterek, bu depremin beklenen büyük bir depremin habercisi olabileceği konusunda uyarılarda bulundu. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, depremin ardından yaptığı açıklamada, “Marmara Bölgesi, yapısal olarak aktif bir bölgedir ve deprem riski her zaman vardır. Bu tür depremler, büyük bir deprem için hazırlık yapma ihtiyaçlarını bir kez daha gözler önüne seriyor” diye konuştu. Deprem sonrası bazı bölgelerde hasar tespit çalışmaları da başladı. Tekirdağ’ın kıyı kesimlerinde bazı binaların çatlaklar oluştuği, İstanbul’un bazı ilçelerinde ise duvarlarda sıva dökülmeleri gözlemlendi. Yerel yönetimler, hasar tespit raporlarını mümkün olan en kısa sürede hazırlamak için seferber oldu.
Vatandaşların bu kritik durum karşısında yapması gerekenler de uzmanlar tarafından paylaşılmaya başlandı. Acil durum çantası hazırlamak, güvenli alanlar belirlemek ve deprem anında ne yapacaklarına dair bilgilendirme çalışmaları, toplumsal bilincin artırılması adına önemli adımlar olarak gösterildi. Aynı zamanda, sosyalleşme ve komşuluk ilişkilerinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Özellikle de deprem anında panik yerine, birlikte hareket etme kültürünün yaygınlaştırılması gerektiği dile getirildi.
Sosyal medyada yayılan bilgi kirliliği konusuna da dikkat çekildi. Uzmanlar, güvenilir kaynaklardan bilgi almanın önemine vurgu yaparak, asılsız paylaşımlar konusunda halkı uyardı. Doğal afetler sırasında hemen doğru bilgiye ulaşmak büyük önem taşıdığından, her bireyin dikkatli ve sorumlu davranması gerektiği ifade edildi. Özellikle yaşlı bireylerin ve çocukların deprem anında nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda bilgilendirilmeleri önem taşıyor.
İlk gelen bilgilere göre, can kaybı olmadığı bildirilse de, paniğin sebep olduğu bazı yaralanmalar yaşandığı aktarıldı. Sağlık ekipleri, bölgede hızlı bir şekilde hareket ederek, çeşitli acil durumlara müdahale etmekte. İstanbul’daki hastanelerde de acil durumlar için hazırlıkların alındığı öğrenildi.
Son olarak, deprem sonrası yapılan seferberlik, en üst düzeyde hazırlığı gerektirdiği gibi, bu tür doğal olaylara karşı farkındalık ve dayanıklılık geliştirilmesini de sağlıyor. Unutulmamalıdır ki, her an için hazırlıklı olmak, yaşam kalitesini artırmak adına hayati önem taşımaktadır. Marmara Bölgesi’nin sakinlerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz ve olayın daha fazla ilerlememesi için gerekli tüm önlemlerin alınmasını diliyoruz.