2023 yılı, Türkiye'de orman yangınları açısından bir kez daha korkutucu manzaralarla dolu geçti. Özellikle başkent Ankara’nın simgelerinden biri olan Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Ormanı, günlerce süren söndürme çalışmalarının ardından, kendini yeniden toparlamaya çalışan ağaçları, bitki örtüsü ve hayvan yaşamındaki kaybıyla bir trajediye tanıklık etti. ODTÜ Ormanı, yeşilin her tonunu barındırdığı ve çeşitli ekosistemleriyle eşsiz bir doğa mirası olarak biliniyordu. Ancak, çevresel faktörlerin neden olduğu bu yangın, bölgenin doğal dengesini ciddi şekilde sarstı.
Uzmanlar, ODTÜ ormanında yaşanan yangının başlıca sebeplerinin iklim değişikliği, insan kaynaklı hatalar ve doğal etkenler olduğunu belirtiyor. Özellikle yaz aylarında artan sıcaklar ve düşük nem oranları, yangınların çıkma riskini artırıyor. Yangının tahribatı, yalnızca ağaçları ve bitki örtüsünü etkilemekle kalmayıp, bölgede yaşayan hayvanların yaşam alanlarını da yok etti. ODTÜ Ormanı içerisinde barınan birçok tür, yangınla birlikte tehdit altına girdi. Eşsiz orman dokusu, bir zamanlar sunduğu yaban hayatı için güvenli bir liman iken, şimdi barındırdığı canlılarla birlikte acı bir savaş veriyor.
Yangın sonrası yapılan havadan görüntüleme çalışmaları, tahribatın boyutunu gözler önüne serdi. Kamera dronlarıyla çekilen görüntüler, ormanın büyük bir kısmının kül olduğunu, yeşil alanların büyük bir bölümünün tahrip olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Yangından sonraki günlerde uzman ekiplere ait dronlar, 3D haritalama teknikleriyle ormanın ihtiyacı olan kurtarma ve rehabilitasyon çalışmalarını yönlendirmek üzere kullanıldı. Bu tür görüntüler, yalnızca zarar gören alanları belirlemekle kalmayıp, aynı zamanda gelecekte benzer felaketlerle mücadele etmek için stratejik planların geliştirilmesine de olanak sağlıyor.
Bölgedeki yangın sonrası yapılan çalışmaları takip eden çevreciler, ODTÜ Ormanı’nın yeniden doğması için derhal harekete geçilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Yeniden ağaçlandırma, erozyon önleme ve ekosistem iyileştirme gibi süreçlerin hızla uygulanması, tahrip olan doğanın toparlanması açısından büyük önem taşıyor. ODTÜ Ormanı’nın geleceği, bu çalışmaların ne denli etkili bir şekilde yürütüleceğine bağlı.
Sonuç olarak, ODTÜ Ormanı’nda meydana gelen yangın, hem yerel ekosistem için hem de çevredeki insanların doğal hayata olan bağlılığı için bir uyarı niteliğinde. Yangınlar, sadece anlık bir felaket değil, aynı zamanda alınmayan önlemlerin, ilgisizliğin ve doğa ile uyumsuz bir yaşam tarzının sonuçları olarak da değerlendirilebilir. Herkesin ortak sorumluluğu olan doğayı koruma yükümlülükleri, bir yangın sonrası meydana gelen tahribatla sınırlı kalmamalıdır. Gelecek nesillere bırakılacak olan bu doğal mirası koruma adına atılacak adımlar, hem bireysel hem de toplumsal bilinçle atılmalıdır.